KENTLEŞME SÜRECİ İÇERİSİNDE HERKES İÇİN SPOR ALANLARI
Hızlı bir şekilde kentleşmenin yaşandığı ve kentlerin ön plana çıktığı günümüz dünyasında kent sorunlarının gittikçe büyüdüğüne ve çeşitlendiğine şahit olmaktayız. Göçlerle birlikte hızlı kentleşmenin sonucu olarak eğitim, sağlık, içme suyu, kanalizasyon, konut, kentsel ulaşım gibi altyapı ihtiyaçlarının ve çevre kirliliği artmıştır1. Bu durum herkes için sağlıklı yaşam ihtiyacını kent kavramı için çok daha önemli ve gerekli bir hale getirmiştir. Kentlerde gecekondu bölgelerinde yaşayan, düşük gelire sahip kişilerle, eğitim düzeyi yüksek, orta ve iyi gelir sahibi, kentin imkânlarına sahip bölgelerde yaşayanlar arasında farklı suç türleri gelişmektedir. Hırsızlık, cebir ve şiddet suçları gecekondu bölgelerinde yaşayanlarda daha çok görülmektedir. İyi bir eğitim almış, geliri iyi olan kişilerde ise beyaz yaka suçları, profesyonel suçlar gözükmektedir2.
Kentlerde suç oranlarının düşürülmesinden, bireylerin ruh sağlıklarını korumaya kadar, onları kalabalık ve yoğun kent yaşantısından yani stresten uzaklaştırmada bir araç görevi gören, fiziksel ve psikolojik birçok faydası olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanan “Herkes için spor” etkinlikleri önemli yer tutmaktadır3.
Kentlerin büyüyüp gelişmesinin, insanların boş zamanlarıyla bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Kent yaşamında çalışmanın, potansiyel olarak herkese doyum sağlayan bir etkinlik olmasını ileri sürmek, kişisel gelişim anlamına gelmez, çünkü her dakika çalışarak etkin olunmamaktadır. Dinlenme, tazelenme, yenilenme ve sportif etkinlikler de önemlidir. Modern toplumlar, sadece dinlenmeye gereksinim duymazlar, bunun dışında fiziksel aktiviteye de önem verirler4. Kentlileşmenin gereklerinden biri olan yüksek ahlak ve sosyal değerlere ulaşmada herkes için spor aktivitelerinin yeri önemlidir.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda giderek betonlaşan yaşam alanları, sanayileşen ve her geçen gün daha da artan nüfus şehirlerin, insanların rahat hareket edebileceği, spor yapabileceği, fiziksel aktivitelere katılabileceği ve daha da önemlisi şehrin stresinden arınıp, dinlenebileceği; halka açık ve yeşil “Herkes için spor” alanlarının önemini artırmaktadır. Beton yığınları arasında sıkışıp kalan kent sakinlerinin temiz, nezih, güvenli ve olabildiğince yeşil herkes için spor alanlarına olan ihtiyacı büyük oranda artış göstermektedir5.
Büyük kentlerdeki nüfus artışı, kalabalık ve şehirleşme olguları, aynı zamanda insanların beklentilerinde değişikliklere neden olmaktadır. Büyükşehirde yaşayan ve anakent kültürünü soluyan her insan teknolojik gelişmelerden, mimarinin son gelişimine, ulaşımdaki kolaylıktan yaşam standardının yükseltilmesine kadar giderek artan taleplerinin yanı sıra daha yeşil, daha sağlıklı bir şehir ortamına sahip olmayı arzu etmektedirler. Şehir merkezlerine inşa edilen alış veriş merkezlerinde, sinema salonlarında, tiyatro binalarında ve eğlence merkezlerinde çocuk oyun sahalarında, yürüyüş ve koşu yolları, piknik alanları, parklar ve yeşil alanlarda yani Herkes için spor” alanlarında insanlar, dinlenip eğlenceli etkinliklerle hayatlarını daha eğlenceli ve sağlıklı yaşamak istemektedir6.
Bugünün kentsel yaşamının insan üzerinde birçok olumsuz etkisi olduğu yadsınamazken, giderek yaygınlaşan ve şiddeti artan fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunların baskısı, özellikle kentlerde kendini daha yoğun bir şekilde hissettirmektedir. Kentli insanlar için fiziksel aktiviteyi gerekli kılan ve tamamı yaşam kalitesiyle bağlantılı olan çeşitli durumlar söz konusudur. Bu durumlar kişisel ve toplumsal unsurlara göre şekli ve şiddeti farklılaşmakla beraber bugünün uluslararasılaşan ve giderek birbirine benzeyen yaşam tarzı içinde, pek çok açıdan evrenselleşmektedir. Herkes için spor etkinliklerine neden gerek duyulduğu konusunda bazı alanlarda örtüşen, bazı alanlarda farklılaşan nedenler ileri sürülmektedir. Öne sürülen sebepler ister benzer ister farklı olsun, özellikle yaşam kalitesi giderek düşen kentli insanların, sorunu aşabilmek için “herkes için spor” kavramına gereksinimleri olduğu ortadadır7.
Bu nedenle bireylerin fiziksel aktiviteye katılım ihtiyaçlarını karşılama konusunda sorumluluğu olan kurum ve kuruluşlar özellikle son zamanlarda modern “Herkes için spor” alanlarının inşa edilmesine, eskilerinin ise modernize edilmesine yönelik çalışmalara girişmişlerdir8.
Günümüzde fiziksel aktivitenin bireyde sağladığı fizyolojik ve psikolojik gelişmeler bilimsel araştırmalar ile ortaya konmaktadır. Dolayısıyla boş zaman faydalı ve bilinçli bir şekilde değerlendirilmeli, “Herkes için spor” alanlarına talep konusunda toplumsal bir bilinç oluşturulmalı; bu bilinci geliştirmede en büyük sorumluluğa sahip olması gereken devlet kurumları ve yerel yönetimler de bu konudaki duyarlılığını artırmalı ve federasyonla işbirliği içerisinde gerekli tedbirleri almalıdırlar. Çünkü kentli insanlar, bu konuda yeterli eğitimi alamadıkları takdirde, sorunlarını çözebilecek nitelikte etkinliklere yönelememekte veya olumsuz etkinliklere eğilim göstermektedirler. Ülkemizde son yıllarda artan tesisleşme oranına bağlı olarak spor ve fiziksel aktivite konusunda yerel yönetimlerin halka yönelik geliştirdikleri politikalar göze çarparken9 Herkes için spor federasyonun bu konuda gerek yerelde gerekse uluslararası alanda yürüttüğü projeler dikkat çekmektedir. Birçok araştırmacı, herkes için spor ve fiziksel aktivite ile toplumdaki insanların yaşam kalitesinin artırabileceğini savunmaktadır. Bu nedenle, fiziksel aktiviteye katılımın toplumun yaşam kalitesini koruyan ya da yükselten etkileri dikkate alındığında, “Herkes için spor” hizmetleri sunmak yerel yönetimlerin öncelikli sorumluluğu, olmalıdır10.